BİR ŞEYE İHTİYACIN VAR MI ? SENİN İÇİN NE YAPABİLİRİM ? SEN NE YAPMAK İSTİYORSUN ?
- Onur IRTEM
- 18 Şub 2022
- 3 dakikada okunur
En son ne zaman birine yukarıdaki sorulardan birini sordun ? Ya da en son ne zaman biri sana yukarıdaki sorulardan birini sordu ?
Çok basit gibi görünen bu sorular aslında hayati derecede önemlidir.
Sevgili Simon Sinek'in bir anısını sizinle paylaşmak istiyorum.
Simon: '' Bir iş için gittiğim Las Vegas'da, Four Seasons otelinde kaldım. Bu otel şimdiye kadar hayatımda kaldığım en muhteşem otellerden bir tanesiydi. Fakat bu otelin muhteşem olma sebebi, muhteşem dekorasyonu ya da konforlu odaları değil, otelde çalışan insanlardı. Çünkü her otel çok para harcayıp, muhteşem bir dekorasyona sahip olabilir, fakat asıl önemlisi o otelde çalışan insanlardır. Size bir örnek vereyim, Four Season'da lobide bir kahve standı vardı, bir öğleden sonra bir fincan kahve almak için gittim ve Noah adında bir barista ile tanıştım. Noah muhteşem biriydi, çok eğlenceli ve arkadaş canlısıydı. Benimle gerçekten ilgileniyordu ve kahvemi alırken gerçekten çok eğlendim. Ben de gerçekten merak ettiğim bir soruyu ona sordum. Noah, işini seviyor musun ? Bir dakika bile tereddüt etmeden, EVET işimi çok seviyorum dedi. Hemen bir soru daha ekledim ve, Four Seaons'ın gerçekten yaptığı ve sana, evet ben işimi seviyorum cümlesini kurdurtan o sihilir şey nedir ? Diye sordum.
Yine bir dakika bile tereddüt etmeden cevap verdi, gün boyunca müdürlerim beni her gördüğünde bana BİR ŞEYE İHTİYACIN VAR MI ? SENİN İÇİN NE YAPABİLİRİM ? sorusunu soruyorlar ve sadece benim departman müdürüm değil, otelde çalışan tüm müdürler, daha iyi hissetmem ve işimi daha iyi yapabilmem için bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soruyorlar dedi.
Fakat asıl sihirli cümleleri bundan sonra söyledikleriydi, bundan sadece bir kaç ay önce Caesars Palace'da çalıştığını söyledi. Oradaki müdürlerim her şeyi kusursuz ve doğru yaptığımdan emin olmak isterlerdi ve sürekli bir yanlışımızı yakalayıp, düzeltmek ile ilgili arayış içinde hareket ederlerdi.
Ben de işe gittiğimde, az dikkat çekmek ve kafamı aşağıda tutup hata yapmamak için elimden geleni yapardım. Bu sayede ay sonunda maaşımı alabilecektim.
Burada yani Four Seasons da kendim olabileceğimi hissediyorum. İşte bu yüzden çok mutluyum ve işimi çok seviyorum dedi. ''
Simon anlatmaya devam ediyor,
'' Aynı işi yapan, aynı kişi, NOAH'ın bir müşteriye yaşatabileceği deneyimi anlayabiliyor musunuz ? Eğer Caesars Palace'da çalışan Noah ile tanışsaydım onun hakkında tamamen farklı bir fikrim olabilirdi ! ''
Simon'ın anlattığı bu muhteşem örnek üzerinden yola çıkarak şu sonuca varabiliriz.
Bir şirket ya da organizasyonda Liderlik yaparken eğer sürekli insanları eleştirirsek, onların hatalarını yakalamak, neyi yanlış yaptıklarına odaklanıp sürekli onları düzeltmek ile enerjimizi harcarsak, kaybeden biz oluruz.
Çünkü asıl olay insanlar ile değil, liderlik tarzı ile ilgilidir. Eğer bir organizasyonda doğru ortamı yaratabilirsek, Noah gibi insanları kazanabiliriz. Eğer yanlış ortamı yaratırsak, elimizde sadece mutsuz olan ve bir süre sonra bizden kopacak olan Noah olacaktır.
Birini eleştirmek yerine, empati yapmayı öğrenin. Zamanınızı birinin hatalarını ve yanlışlarını yakalamaya çalışmak yerine, onların işlerini nasıl daha iyi yapabileceği ile ilgili onlara sorular sorarak ve onları dinleyerek harcayın.
Empati yeteneğinizi geliştirmek için zaman harcayın. Yine Simon'dan bir örnek vererek, konuyu netleştirmek istiyorum.
Şirketinizde performansı düşen birine yapabileceğiniz 2 farklı Liderlik yaklaşımına bakalım.
A ) Son 3 ayda performansın oldukça düştü, eğer böyle devam edersen, bundan sonra olabilecekler ile ilgili sana garanti veremiyorum fakat durum hiç iyi görünmüyor.
B ) Son 3 ayda performansın oldukça düştü, iyi misin ? Bir şeye ihtiyacın var mı ? Senin için ne yapabilirim ?
Sanırım şimdi daha anlaşılabilir oldu.
Her zaman söylediğim gibi, eğer büyümek istiyorsanız kendinizden daha zeki ve yetenekli olan kişileri organizasyonunuza dahil etmeniz gerekir.
Peki sizden daha zeki ve daha yetenekli kişileri nasıl ailenize katabilirsiniz ?
Onlara bir Vizyon göstererek ! Onlara fırsatlar sunarak, verdiğiniz sözleri tutarak, onlara sık sık sorular sorup onları dinleyerek. Aksi durumda onların dünyası büyürken siz de aynı hız ile büyümezseniz, sizin dünyanızdan kopup giderler.
Lütfen bundan sonra daha sık ''BİR ŞEYE İHTİYACIN VAR MI ? SENİN İÇİN NE YAPABİLİRİM ? SEN NE YAPMAK İSTİYORSUN ? '' sorularını sorun...
Unutmayın çevrenizdeki insanları değiştiremezsiniz, fakat çevrenizdeki insanları değiştirebilirsiniz !
Değişim sizinle başlar...
Başarılar dilerim.
Onur IRTEM

Comments